Korku hemen hemen her insanın tecrübe ettiği bir duygudur. Korku duymak, genellikle insanın kendini koruma isteğinden ortaya çıkar. Kişi bilinen ve tahmin edilen bir tehdide karşı korku duyar. Korku duygusu ile birlikte kişiler kaygı hissetseler de korku ve kaygı birbirinden oldukça farklıdır. Kaygı, korkunun aksine bilinemeyen ve tam olarak tanımlanamayan tehditler nedeniyle ortaya çıkar.
Korku ve Kaygının Ortak Noktaları
Korku ve kaygı bozukluğu birlikte görülmekle birlikte çok az ortak yön taşır. Bu ortak noktalardan biri kişilerin tehlikelere karşı gösterdiği ortak tepkilerdir. Hem kaygı hem de korku duymak kişide stres yaratır. Kişi bir tehlike ile karşı karşıya kaldığında kaslarda gerginlik yaşarlar. Kalp atışları hızlanır. Nefesleri daralır. Bu hepimizin bir tehdit karşısında yaşadığımız “savaş ya da kaç” adı verilen stres tepkisidir. Bu stres yaşanmazsa bizler, tehlikeler karşısında hareketsiz kalır ve kendimizi bu tehditlerden korumayı başaramayız.
Kaygı Nedir?
Kaygı, yaygın, rahatsız edici ve belirsiz bir endişe duymak olarak açıklanabilir. Kaygı kişinin bilinmeyen bir tehdit karşısında ortaya çıkan tepkisi olarak da adlandırılır. Kaygı da kesin ve belirgin bir tehdit olmasına gerek yoktur. Karanlık bir sokakta yalnız yürürken kişinin ortada hiçbir fiziksel etken yokken kendini tehlikede hissetmesi, birinin kendisine saldırabileceğini, zarar verebileceğini düşünmesi kaygıya iyi bir örnektir. Kaygılar genellikle kişinin zihninde oluşturduğu bazı düşünceler ve olasılıklardan kaynaklanır. Kaygı durumu kişinin birden çok fiziksel belirti göstermesine neden olur. Bu belirtiler, baş ağrıları, kas ağrıları, uyku bozuklukları, baş, çene, boyun ve yüzde gerginlik hissi, aşırı terleme, titreme ve sarsılma, göğüs ağrıları, kulaklarda çınlama, soğuk ya da sıcak terlemeler, kalp atımlarının hızlanması, mide bulantısı ve nefes darlığı olarak sıralanabilir. Kişi ayrıca kontrolünü kaybederek delireceğini düşünebilir ya da bayılacağını zannedebilir.
Korku Nedir?
Korku, kaygıdan farklı olarak bilinen, somut bir tehlike ile ortaya çıkar. Kişi karanlık bir sokakta yürürken, karşısına silahlı bir çıkarsa korku duyar. Korkunun nedeni somut olarak ortadadır. Kişi bu nedeni net bir şekilde tanımlayabilir. Korku duyan kişi tıpkı kaygıdaki gibi fiziksel tepkiler gösterebilir. Çünkü korku kişinin kaygısını tetiklemekte, kaygı da kişide korku yaratmaktadır. Bu iki duygu birbirine oldukça yakın olsa da kişinin durumunu anlaması için arasındaki farkları anlaması gerekmektedir.
Kişinin yaşadığı duygusal ve fiziksel sorunların sebebi korkular yani net sebeplere sahip tehlikeler ise farklı bir terapi, eğer sebepler görünemeyen soyut şeyler yani kaygı ise farklı bir tedavi yöntemi benimsemek gerekir.