Çocuğunuzla Güç Savaşına Girmekten Kaçınmanın 10 Yolu
Çocuğunuz birden inatçılık yapmaya başlıyor, inatçılığı ile günlük aktivitelerinizi ya da planladığınız etkinlikleri yapmanıza izin vermiyor mu? Anne baba ile çocuk arasında güç savaşı haline dönüşen inatçılık, aslında bağımsızlığını kazanmaya başlayan çocuğunuzun yeni hayatına uyum sürecinin bir parçası. Bu süreçte onunla güç savaşına girmek yerine daha kaliteli zaman geçirmek istiyorsanız size bazı tavsiyelerimiz var.
1. Önce Bağlantı Kurun!
Güç savaşı genellikle çocuğunuzun ikinizin aynı takımda olmadığını hissetmesi nedeniyle ortaya çıkar. Güç savaşını engellemek için her sabah, 5 dakikanızı da olsa çocuğunuz ile bağlantı kurmaya ayırın. Onu kucaklayın, gıdıklayın, sarılın ya da boyama ve okuma gibi etkinliklerde bulunun.
2. Denemelerine İzin Verin!
Güç savaşını engellemenin bir diğer yolu ise onun, özellikle kendi aktivitelerinde, olabildiğince inisiyatif kullanmasına izin vermekten geçer. Çocuklar, kendilerine bir şeyin tekrar tekrar emredilmesi sonucunda güç savaşı başlatmaya eğilim gösterirler.
3. Geri Çekilin!
Bir savaşta iki taraf olduğunu unutmayın. Yetişkin ve ebeveyn olarak bir tartışma içine girip girmeme kararını verebilirsiniz. Kendinize, bu konunun beni gerçekten sıkıntıya sokmasına ihtiyacım var mı diye sorun. Bilinçli bir şekilde savaşı kazanmak zorunda olmadığınızı kabul edin.
4. Sakinleşin!
Derin bir nefes alın. 11 den geriye ikişer ikişer sayın. Böylece beyninizin mantıklı kısmını harekete geçirin. Kendinizi sakin bir ruh haline taşıyarak olayı bir de çocuğunuzun gözünden görmeye çalışın.
5. Hedefinizi Belirleyin!
Ne yapmaya ihtiyacınız var? Tam servis saatinde kapının önünde olmak mı? Yoksa çocuğunuzu ders çalışmak için heveslendirmek mi? İlk önce neyin önemli olduğunu net bir şekilde görün ve bunu çocuğunuza iletin. Tartışmak yerine; “ Hedefimiz, saat 7.30’da kapının önünde olmak” demeyi deneyin.
6. Seçenekleri Gözden Geçirin!
Hedefe ulaşmak için farklı yollar düşünün. Oyuncu bir kimliğe bürünebilir, çocuğunuzla yarışır gibi yapabilirsiniz. Ya da bir vaatte bulunabilir, örneğin “Mor saçlı kızın masalını biliyor musun? Kapının önüne çıkınca sana o masalı anlatacağım” gibi bir öneri ile çocuğunuzu heveslendirebilirsiniz. Aklınıza hiçbir şeyin gelmediği durumlarda çocuğunuza problemi çözmek için bir fikri olup olmadığını sorabilirsiniz.
7. Seçenekler Sunun!
Çocuklar kontrolün birazcık da olsa kendilerinde olduğunu hissettiklerinde daha güçlü hissederler. Bu nedenle onlara birkaç seçenek sunun. Örneğin “Şimdi çıkmamız lazım. Ayakkabılarını kendin mi giymek istersin, yoksa ben mi yardım edeyim? Seçim senin” diyebilirsiniz.
8. Çözümü Yüksek Sesle Tekrarlayın!
Bir çözüme ulaşana dek bağlantıda kalın, çocuğunuzu dinleyin ve yeni şeyler denemeye devam edin. Çocuğunuz hedefinize ulaşmaya yönelik bir karar verdiğinde ona gülümseyin ve verdiği kararı yüksek sesle tekrar edin. Örneğin “Tamam! Şimdi yarım saat ders çalışacaksın. Ben saati kuracağım. Dersin bitince ikimiz birlikte senin sevdiğin programı izleyeceğiz.” demeyi deneyebilirsiniz.
9. İltifat Edin!
Çözümden dolayı onu kutlayarak bir dahaki sefer daha hevesli olmasını destekleyebilirsiniz. Örneğin “Bu sabah problemimizi çözmede bana yardım ettiğin için teşekkür ederim” diyebilirsiniz.
10. Kabiliyetlerini Destekleyin!
Çocuğunuza onun kabiliyetli biri olduğunu örneklerle gösterin. Büyük yaştaki çocuklara “Senin aslında yapmak istemediğin bir şey için çabaladığını görüyorum. Bu büyük bir güç ister ve sen buna sahipsin!” ya da küçük yaştaki çocuğunuza “Sen ayakkabılarını kendin giyebilirsin, eminim” diyebilirsiniz.